Bir gece balık tutmak için gittiğimiz İstanbul Galata Köprüsü‘nde balıkçılarla doğaçlama sokak sohbetleri yaptık. İşte Galata köprüsü balıkçı sohbetleri
Bu web sitesini bana hediye eden Mehmet Küçük bir gece Galata köprüsüne bakıl tutmak için çağırmıştı. Buda ölmeden önce yapılacak 100 şeyden biriydi benim için.
Ölmeden önce yapılacak 100 şeyden biriydi;
Benim gibi çok gezen birinin de var tabi sisli eskortlar ki ve bir çoğunu da yaptım. Bazılarının sürekli yaptığı güncel şeyler diğerlerinin hayalleri olabilir. İstanbul dışında yaşayan biri olarak filmlerde ve dizilerde gördüğümüz Galata Köprüsü ve balıkçıları. İstanbul’a gittiğimde Galata Köprüsü’nden birçok kez geçtim. Gözüm hep o balık tutanlara takılırdı. Saf düzeninde dizilip gece, gündüz zevkine veya rızkına olta atanlar.
Gezi hikayelerimi okuyan ve bana site hazırlayıp hediye eden Mehmet Küçük bir hafta önce bizi davet edip evinde ve eşsiz İstanbul manzarasıyla Pier Loti’de ağırlamıştı. Laf arasında Galata’da balık tutmak hayalimdir diye söylemiştim. Ben unuttum o unutmamış sağ olsun. Bir hafta geçmeden tekrar çağırdı bizi. 11 Kasımı 12 ye bağlayan Cumartesi gecesi oğlum Furkan ile İzmit’ten çıktık yola .
Barış Manço vapuru
Gece 11 gibi arabamıza zar zor yer bulmuştuk köprünün üzerinde. Hazırlıklı gelsek de havadaki hafif ve ılık lodosla hiç üşümedik. Bir tarafta Galata Kulesini diğer tarafta Yeni Cami ve Süleymaniye’yi görüyorduk ışıklandırmalarıyla.
Elimizde oltalarla yüzlerce balıkçının arasında yer aradık Furkan ve Mehmet ile birlikte.
Sadece balık tutmak için İzmit’ten 120 km yol alıp kıta değiştirip sabah da eve dönecektik. Yarın Pazar günü olması sebebiyle de sabaha kadar olta attık. Marmara,Ege, Akdeniz ve Karadeniz’de bir çok yerde amatörce de olsa olta atmıştım. Galata Köprüsü‘nde balık tutmaktan çok ortamın atmosferini solumak daha güzeldi. Çünkü çok balık yakalayamadık. Köprüde yüzlerce insan ve onların hikayeleri vardı aslında. Dediğim gibi kimi zevkine, kimi rızkına atıyordu oltalarını.
Aralarına karışıp onlardan biri olmak ta ayrı bir heyecandı benim için. Ben ömrümde bir kere geldim sabah olunca da dönecektim. Ama kimdi onlar. Bunu öğrenmek için ise açtım telefonumun kamerasını daldım aralarına. Semaver de çay demleyenler, seyyar pilavcılar, köfte ve sucuk ekmekçilerin arasında Eminönü’nden Karaköy tarafına yürürken bana laf atan Yahya amca. Alın size doğaçlama Galata Köprüsübalıkçı sohbetleri.
Yayınlarımı, gezi ve doğa sporlarını güncel takip etmek için ;